HURMA ATIK SU ARITMA TESİSİNİN HİKÂYESİ  (GERÇEK ÇEVRECİLİK BUDUR)

Antalya Hurma Atık su Arıtma Tesisinin yapılması süreci Türkiye Cumhuriyeti tarihinde sivil toplum örgütlerinin uyarılarının dikkate alındığı, kentin akil adamlarının ve dönemin yöneticilerinin destek verdiği, verilen haklı mücadele ve getirilen çözüm önerileri sayesinde sonuca ulaşılan, müthiş bir çevrecilik ve demokrasi öyküsüdür. Gerçek çevrecilik ve gerçek demokrasi budur!!!

Başta belediye başkanlarımız olmak üzere, çalışan tüm teknik ekibe, Aldaş çalışanlarının emeklerine teşekkür ediyoruz. Hurma İleri Arıtma Tesisinin yapılmasına katkı koyan herkese Antalyalılar, özellikle geçimini denizden sağlayan başta turizmciler olmak üzere herkes teşekkür borçludur.

Antalya ili, Turizm sektörünün tetiklemesi ile hızla büyüyor ve göç alıyor. Kentte, fosseptiklerle, zerzeminle idare eden alt yapı sistemi, bu olağanüstü gelişme hızını kaldıramıyor ve büyük bir alt yapı hamlesine girişiliyor. Ülkede Çevre ve Orman Bakanlığı yeni kurulmuş ve çevre kavramı daha henüz bu kadar net bilinmezken, söz konusu yatırımlar için kredi bulunması için ÇED dahil pek çok proje hazırlanıyor ve yapılacak alt yapı yatırımlarına kredi sağlanıyor. Sayın Hasan Subaşı ve ekibi inanılmaz işlere imza atıyor. 

Proje esas itibari ile bugün fiilen olduğu gibi atık suyu kentin doğusunda ve batısında toplamak ve derin deniz deşarjı sistemi ile denize deşarj etme üzerine kurulu. Derin deniz deşarj sistemi kendi başına bir arıtma sistemi olarak teknik kabul görse de, deşarjın yapılacağı yerin Antalya körfezi olması suyun arıtılmadan denize verilecek olması sebebi ile pek çok Antalyalıyı rahatsız ediyor.

Derin deniz deşarj sistemi öncesine bir biyolojik arıtma tesisi kurularak, atık suyun arıtılıp denize deşarj edilmesi noktasında tüm sivil toplum örgütlerinin katılımı ile bir lobi oluşuyor. Nedenini hala çözemediğim bir şekilde dönemin Belediye Başkanı Sayın Hasan Subaşı sivil toplum örgütlerinin bu talebine karşı bir duruş sergiliyor ve derin deşarj sistemini savunuyor, hatta biyolojik arıtma tesisi taleplerini ileten sivil toplum örgütleri ile ters düşüyor.

Hasan Subaşı belediye başkanlığı seçimlerini kaybediyor, Bekir Kumbul belediye başkanı oluyor. Seçime girerken taahhütleri arasında yer alan Hurma Biyolojik Arıtma Tesisini, sivil toplum örgütlerinin sesine kulak vererek, yapıyor. Menderes Türel ise görülmemiş bir alt yapı seferberliğine girerek iktidar olduğu döneme kadar yapılmış olan alt yapının kat ve kat fazlasını yaparak kenti atık su sorununun çözümünde bir devrim yaratıyor.

Son olarak Sayın Akaydın, Hurma İleri Atık su Arıtma tesisinin renövasyonunu sağlıyor ve 02 Nisan 2011 tarihinde Sayın Kılıçdaroğlu’nun katılımı ile arıtma tesisi hizmete açılıyor.

Dönemin Antalya İl Çevre ve Orman Müdür yardımcısı Nurettin Demirkol’lun, beni odasına çağırarak “Cem Antalya Atık su bertaraf sistem projesini gönderdiler, bir inceler misin!” ricası üzerine başlayan süreç, 1998 yılında Antalya Mahalli Çevre Kurulu tarafından yapılan derin deniz deşarjı projesine biyolojik arıtma tesisi kurma kaydı ile uygunluk görüşü vermesi ile sonuçlandı. Biyolojik arıtmanın yapılması zorunlu hale geldi.

Antalya ilinde atık suyun arıtılmadan denize deşarj edilmemesi için, Sayın Hediye Gündüz, Sayın Murat Bulat, Sayın Murat Yıldırım, Antalya Çevre ve Orman İl Müdürlüğünde o dönem çalışan teknik kadro ve idarecileri ile naçizane şahsım olağanüstü mücadele verdi. Daha sonra, Sayın Bekir Kumbul döneminde belediye yönetiminde de söz sahibi olan Murat Bulat beyin çok önemli desteği ile şehrimize Atık su arıtma tesisi kazandırıldı.

Sayın Murat Bulat beyin konu ile ilgili beyanatlarında da belirttiği üzere eğer bugün Antalya’da denize girilebiliyorsa Sayın Bekir Kumbul döneminde yapılan, Menderes Bey döneminde kapasite artışına gidilen, Sayın Akaydın döneminde önemsenerek belki de kendi dönemlerinde Antalya Büyükşehir Belediyesinin en önemli icraatı olan Hurma İleri Atık su arıtma Tesisi sayesindedir.

Biyolojik arıtma tesisi ve deniz deşarj sisteminin devreye alınması sonrasında, deşarj noktasında yapılan kirlilik izleme çalışmalarında da, biyolojik arıtmanın yapılmasının ne kadar isabetli olduğu tespit edilmiştir.

Başta belediye başkanlarımız olmak üzere, çalışan tüm teknik ekibe, ALDAŞ çalışanlarının emeklerine teşekkür ediyoruz. Hurma İleri Arıtma Tesisinin yapılmasına katkı koyan herkese Antalyalılar, özellikle geçimini denizden sağlayan başta turizmciler olmak üzere herkes teşekkür borçludur.

Antalya hurma Atık su arıtma tesisinin yapılması süreci Türkiye Cumhuriyeti tarihinde sivil toplum örgütlerinin uyarılarının dikkate alındığı, kentin akil adamlarının ve dönemin yöneticilerinin destek verdiği, verilen haklı mücadele ve getirilen çözüm önerileri sayesinde sonuca ulaşılan müthiş bir çevrecilik ve demokrasi öyküsüdür. Gerçek çevrecilik budur!

Her öyküde olduğu gibi, bu öyküde de kötü kahramanlar olmuştur. Başta yukarıda ismini zikrettiğim isimlerin yanında olan, daha sonra bir Barselona gezisi ile fikir değiştiren bu kahramanlar bugün ortada yoklar. Ancak arıtma tesisinin yapılmasına vesile olan yukarıda ismini zikrettiğim insanlar ölmediler hala yaşıyorlar ve çevresel her konuda mücadelelerine devam ediyorlar.

Gelişmiş herhangi bir ülkede, Hurma Arıtma Tesisi gibi bir tesisin yapılmasına ön ayak olan “gerçek çevreciler”, böyle bir açılışa davet edilir veya hemşerilik beratı ile taltif edilirdi! Bizim gibi toplumsal ve kurumsal hafızası olmayan ülkelerde ise böyle bir nezaketi beklemenin saflık olacağını biliyoruz! Olsun! Tarih 02.04.2011 cumartesi, Arıtma Tesisinin yerinin belirlendiği günden bugüne kadar 20 yıl geçmiş, Antalya’da deniz temiz ve benim çocuklarımda denize girebiliyorlar. Ve en güzeli ne biliyor musunuz, geceleri rahat uyuyorum.

Yorum bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.